6 Haziran 2014 Cuma

beklerken yazınca

dar sokakların kararsız kalmış kaldırımlarının duruşu gibi.
yerinden oynaması belki bir adımın elinde ya da minik bir güvercinin az yaralı gagasına bakıyor yer değiştirmesi...

gecenin bitmeyen ağırlığı, uykusuz bir çocuğun açıkta kalmış ayakları kadar soğuk
ya da dışarda unutulmuş, bozulmaya yüz tutmuş ama içi elvermemiş garibin yemeği kadar leziz...

nedeni sorulmaz, aslı belirsiz kabullenişlerin verdiği sessizlik gibi.
belki de bundandır kimbilir anlık hüzünlerin gönülde biriken derin izleri...
mevsimi uygunsuz bir uçurtmanın kötü talihi gibi ondan iradesiz.
karanlıkta olduğundan renksiz, umutlu belki de mutlu ama bir o kadar da tecrübesiz...

dar sokakların kararsız kalmış kaldırımlarının duruşu gibi.
yerinden oynaması belki bir adımın elinde ya da minik bir güvercinin az yaralı gagasına bakıyor yer değiştirmesi...

                                                                                    Uçurtma koydum adını

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder