27 Ocak 2015 Salı

içimde kelebekler her zaman uçmuyormuş öyle ve nereye saklandıklarını yalnızca mevsimini bekleyen çiçekler bilirmiş.
benliğinde hissettiklerini ifade ettikçe daha çok yabancılaşabilirmişsin kendine ve insan kendini ne kadar tanımaya başlarsa uzaklaşırmış tüm insanlardan. 
sorumluluklar, tutkular, kurallar...bunlardan ibaret yeni başladığım, bitirmeyi pek planlamadığım kitabın her sayfası...


25 Ocak 2015 Pazar

en güzel mevsimin ılık esen rüzgarında kelebeklerin dansına eşlik etmeyi beklerim.            
en mutlu sabaha uyanmış olamaz mıyım  bu sabah...
en içten ve sesli kahkahalarım beni bekliyorsa, en güzel şarkıyı henüz dinlemediysem diye heyecanlanırım yada... belki hep dikmeyi hayal ettiğim henüz teğelleme aşamasına geçemediğim ama kumaşının rengini ve dokusunu belirlediğim o elbise yetişir en güzel mevsime. 
mutlu olmak için öyle pek çok neden aramam, bilirim ki o sebepler farkındalığımda, kendimde ve derinlerde değil de yüzeylerde...   
                           sevgilerle!



23 Ocak 2015 Cuma

güneş henüz doğmadan sana doğmak isterdim sessizce.
belki biraz yarışır gibi yıldız terkedişleriyle.
aydan hiç bahsetmek istemem;
varlığı sinmiş yüzüne, gözlerin ve ellerine...

22 Ocak 2015 Perşembe

kendimi görmek için çabaladığım berraklıkta,
sendeki beni aradığım derinlikte gözlerin var.
ne kadar yakınsan bana sen;
onlar bir o kadar benden uzak..
bir an önce sona ermeye çalışan cümlelerin var senin de.
yolumu bulmama yardımcı bir pusulasın belki bana
ya da beni benden almak için yetecek gizli bir tuzak
yeniden yaşamak mümkün olsa bazı anları,
o ilk bakışında kaybolduğum yerde bulmak isterdim kendimi
yetinmek lazım belki bazen, bendeki aslında hiç olmayan seninle...
gözlerimi her kapattığımda önümde duran,
belleğimden silinmeye çalışan ama benliğimdeki o sade siluetinle...
 
                                              

                                              yazılmışsa paylaşmak da gerek  o zaman..

20 Ocak 2015 Salı

Sesin, tebessümün, bakışın, duruşun,
  sesimde, tebessümümde, bakışımda, duruşumda olmasa da olur.
 Öyle bir saklan ki bana benim haberim olmasın...

19 Ocak 2015 Pazartesi

Şimdi buraya bir tırnak açıp
İçine üç nokta koysam,
Kim anlar kime 'Çok özledim' dediğimi
Dilsiz dudaksız?
'...'

                           S.Tuncer
   

17 Ocak 2015 Cumartesi

kimi insanlar bazı şiirlere götürür sizi, kimileri bazı şiirlerin anlamı olur kimisi de her ikisi...

'Bilsem ki yanımdan gitmeyeceksin uyumam.
Bilsem ki rüyama geleceksin uyurum.
Bilemedim gitti'
                           demiş şair S.Tuncer

kimi insanlar  bazı şiirlere götürür sizi, kimileri bazı şiirlerin anlamı olur kimisi de her ikisi...

14 Ocak 2015 Çarşamba

Yüzümde güneşin sıcak dokunuşuyla uyandığım bir sabah, kulağımda sadece kuşların cıvıltısı, akan derenin sesi, yeni bir günün hazırlığındaki kadınların hareketlerinin ve yüzünü yıkayan komşu amcanın yine de huzur veren boğaz temizleme sesi var..
Yeni bir yolculuk, biraz heyecanlı çok az yorucu güzel yeni deneyimler. Küçük bir çocuğun gülümsemesi için hala eski gücünü halatlarla ve ağaçlara tırmanarak tartmaya çalışan yaşlı bir dedenin hazırlamış olduğu o huzurlu ama bir o kadar da dengesiz duran salıncağın üzerindeyim şimdi ve salıncak gibi önümdeki doğa da beni mutlu etmek için en güzel halini sunmakta. Hızlandıkça daha çok yaklaşırsın gökyüzüne ve saçlarını yere değdirircesine bırakırsın kendini tıpkı uçmaya çalışır gibi bilinmeze..
Bilinmez olan yalnızca zamanın neler getireceği...
Bildiklerim ise hayallerim, salıncağın varlığı ve güneşin sıcak dokunuşuyla uyandırması
 
 








12 Ocak 2015 Pazartesi



Bir çiçeğe sahip olmak isteyen onun güzelliğinin soluşunu seyretmek zorunda kalır. Ama bir tarladaki çiçeğe sadece bakmakla yetinirsen, o hep seninle olacaktır; çünkü çiçek akşamın ve günbatımının ve nemli toprağın ve ufuktaki bulutların bir parçasıdır. Orman bana bunu öğretti. Senin hiçbir zaman benim olmayacağını, o yüzden de seni hiç kaybetmeyeceğimi öğretti. Yalnızlık içinde geçen günlerimde sen benim umudumdun, kuşkuya kapıldığım anlarda sen benim kaygımdın, inanç anlarında sen benim kesin kararlılığımdın. Bundan sonra aşk’ın özgürlük olduğunu hep hatırlayacağım. Öğrenmesi çok uzun yıllar alan ders işte buydu

                                                                                                     P. Coelho'dan

9 Ocak 2015 Cuma

Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin...
                                             cemal süreya'dan

7 Ocak 2015 Çarşamba

'Biliyor musun' dedin, 'Sen neye benziyorsun biliyor musun?'
Epeydir aradığın birseyi bulmus olmanın hem sevinç, hem keder veren gizi bir an icin bulandırmıştı yüzündeki tedirginliği, kırıklığı.

Sis ışığa çıkmıştı.
Sonra yavaşca çevirip başını yüzüme baktın kuyuya düşmeye benzeyen derin bir korkuyla.
'Neye?' dedim, yan yanayken yasadığımız ayrılığın adını sorar gibi,

 'Neye?'
'Bilardo toplarına.'
'Neden ?' dedim.
'Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan...'
Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik o an baslamisti bile bizi birbirimizden uzaklastırmaya.
Beni terk etmeden once yaptığın son konuşma oldu bu.
Sonra iki arkadaşım geldi, birinin omuzunda agladim, hangisiydi simdi hatırlamıyorum. Sonra birlikte baska bir kente gittik, anlarsın ayriligin ilk günlerinde o eve katlanılamazdı, sonra ben baska asklara, sonra baska evlerin duvarlarina başka takvimler astım
Simdi ne zaman birinden ayrılsam, ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda
ardından bilardo topları
dağılıyor dört bir yana.
Seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta bir daha.
bir daha
bir daha.
 
murathan mungan'dan

5 Ocak 2015 Pazartesi

Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıklıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.
                                                                         Dostoyevski