20 Eylül 2017 Çarşamba

Kilo almayın

Düşüncelerim sanki uzun bir yolculuktan dönmüş bir gezgin adayının, içini boşaltmayı unuttuğu el valizine sıkışıp kalmış bir vaziyette. Kağıda dökülmeleri için bir süzgeçten geçmeleri gerekiyor. Ancak, düşünce süzgecim öncesinden pek temizlenmemiş,, tırtıkları biraz paslanmış, hafif kararmış ama tıpkı ana yadigarı gibi, anne evinden gelmiş, işlevini yitirmiş ancak basma kalıp olmasından; yeniliğin verdiği kuşkudan ve alışagelmiş olduğundan elimin altında bir süzgeç. 

Düşünceler de bu yüzden dile gelmek istemiyor, gönderilmemiş mektupların bir çekmecede kalması gibi unutulmaya yüz tutuyor. Duygularım ise adeta ana rahminde bir cenin gibi tepişmekte. Bu tepişme hali süreklilik halinde mi yoksa geçici mi? işte buna karar vermem ise zaman almakta. Belki de bu yüzden yazıp içimi kağıtlara dökme zamanı bir türlü gelmiyor.
Schopenhauer 'un ' ömrümüzün ilk kırk yılı metindir, takip eden otuz yıl da bunun yorumu ' deyişi içimi rahatlatmasaydı, yorum kısmı için acele etmiş olabilirdim.
Şu sıralar metin bölümünden olmamdan mütevellit; etrafı, çevreyi gözlemlemeye, gözlemlediklerimi de azar azar sindirmeye çalışıyorum.

Sindirim tarafı en önemli aşaması olmalı bu sürecin. Günlük yaşamda karşılaştığın olayların, dinlediğin hayatların, okuduğun ve kimi zaman içinden geçtğin anların sana kattıklarını, düşündürdüklerini kimi zaman da senin maruz kaldıklarını sindirmek...Kalbimi ve ruhumu daha berrak kalması için zorlayarak kendi çiğliklerimin ve işlevsel olmayan savunma mekanizmalarımın üstesinden gelmeye çabaladıkça herkesin bu ve benzeri şekillerde kendisini tanımaya çalıştığını, benliğinin parçalanmış arazilerinde kaybolabildiğini düşünerek kendisini onarmaya çalıştığını düşünüyorum. Onlara, onlar haberleri bile olmadan, ruhları bile duymadan yüzbinlerce şans adeta minik çekiliş kuponları veriyorum; ikramiyeleri ise  bir şekilde yaşamıma dokunmuşlarsa hiç bir negatif düşüncemi almamaları...
Evet yaşam biraz hayal kırıklığından ibaret ve bu şekilde davrandığınızda herkesi kendiniz gibi sanma sanrısı yaşayabiliyorsunuz. Siz, kendinizle meşgulsunuz ancak diğerlerinin telefon fihristi meşgul oldukları başkalarının kararları, hayatları ve tecrübeleri ile dolmuş taşmış...Elinizden ne gelir, rahatlamak ve ruhunuzu onarabilmek için 'kabul ediyorum ve onaylıyorum ' olumlamaları...

Sindirim sistemi yaş ilerledikçe mekanik boyuttan ziyade kimyasal olarak kolaylaşıyor sanırım. Enzimlerim aracılığıyla parçalanmış ve sulandırılmış besinleri yapı taşlarına ayırmakta eskisi kadar zorlanmıyorum. Enzimler senin arkadaşların, dostların oluyor, küçük molekülleri dostların sayesinde kana geçiriyor, sindirimi tamamlıyorsun.

Sahi son zamanlarda sen kilo mu alıyorsun?


1 yorum:

  1. Aslında çokta yeni değil, izafeten ömrümüzü parçalayıp kalanını anlamdırmak, sonrası için yeni hayallere sarıp sarmalamak,bir bakıma rahatlatmak zihnimizi. bizde bu kırılma noktası 35 yaş olarak çoktan genel bir kabul bile yerleşmiştir. Ancak kalan zamanımızın yorum kısmı olduğunun belirtilmesi sanki biraz bizim ülkemiz için uygun değil..hele ki şimdilerde insanların 20 Yaşında üniversiteye gidip 25 yaşında mezun olup otuzunda evlendiklerini düşünürsek sanırım biraz ütopik olur,ailen için oku, evlenmek için atan, ev almak için biriktir...bana kalırsa böyle bir hayat zaten çoktan yorumlandı. Hatta bizler için onu sayısal bir şekle dönüştürdüler.herkes gibi benimkide 11 haneli, sanırım sizinki de pembe bir kağıtta sizi tasvir etmek üzere tanımlanmıştır..
    Aslında bu rakamlar gerçek değil,yani bizi ne kadar tanımlayabilir ki, gülüşümüzü, ses tonumuzu, kızgınlığımızı, kiminin iki yüzünü, kiminin vurdumduymazlığını hatta başka birinin aylaklığını... Sanırım hiç birini tanımlayamaz.. Sanırım burdan sonrası yorum kısmı, onları tanı(m)lamak için, metin kısmının satır aralarını sıkı tutmak, dipnotları yerli yerinde açıklamak lazım..Hayal kırıklığımız da bu dipnotlarla ters orantı içinde ve sanırım ötekinden yana birazda..ancak biz birşeyler yazmaya başladıysak dipnot koymayı da öğrenmeliyiz kanımca..ve evet kilo aldım...(Yolcu)

    YanıtlaSil