İş
yerinde psikolojik taciz, iş yeri zorbalığı anlamında kullanılan
bir kavram olan ‘mobbing’; günümüz çalışma yaşamının en
önemli ve sıklıkla karşılaşılan sorunlarından önde
gelenidir. Mobbing
kavramı, ilk dönemlerde, yalnızca bir takım hayvan gruplarının
birbirine olan baskı ve zorbalığı olarak ifade edilse de zamanla
çalışma yaşamındaki kişiler arası ilişkilerde üstlerin
astlarına, eşit statüdeki iş arkadaşlarının birbirlerine olan
zorbalıklarında ya da az rastlansa da astların üst
pozisyonlarındaki bireylere uyguladıkları psikolojik tacizi ifade
etmek amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Literatürde
‘mobbing’olarak geçen bu kavram, ülkemizdeki araştırmalarda
‘yıldırma, yıldırkaçır, bezdirme, psikolojik taciz,
psikolojik zorbalık’ kavramlarıyla araştırmalara konu
olabilmektedir. Ülkemizde, özellikle 2000li yılların ortalarında
iş ve çalışma koşulları hakkında yapılan bilimsel
çalışmaların artmasıyla birlikte, iş yerlerindeki kişiler
arası stresin en önemli nedenlerinden birisi olan mobbing
hakkındaki çalışmalar da hızla artmıştır.
İş
yaşamında, sistematik bir şekilde, genellikle bir bireye yönelik
olan düşmanca, etik dışı ve psikolojik taciz olarak ifade edilen
iletişim kurma biçimi olan mobbing’i genel olarak iş ortamında,
kasıtlı bir biçimde bir birey ya da gruba yönelik yapılan ve
bireylerin maddi ve manevi bütünlüğüne zarar veren olaylar
zinciri olarak tanımlayabilmekteyiz. Tacizci (zorba) ve kurban
(mağdur) ilişkisinin çalışma koşullarında ‘mobbing’ olarak
tanımlanabilmesi için, tacizci ve kurbanın ilişkisinin, ani bir
çatışma durumu, anlık bir gerginlik değil; psikolojik
zorbalığın uzun süredir devam eden bir saldırı niteliği
taşıması, kurbanı işten uzaklaştırmaya yönelik bir
stratejinin algılanmış olması ve tacizde kasıt bulunmuş olması
gerekmektedir.
Tanısının
oldukça güç olduğu Mobbing’de kurban içinde bulunduğu oyunu
her zaman algılayamamakta, kendisinde meydana gelen bir takım
hastalık ve rahatsızlıklar ile zorbanın kendisine yaptığı
davranışlar arasındaki bağlantıyı tam olarak ifade edebilmekte
zorluk çekebilmektedir ya da birey; iş yerinde bir takım
sorunlardan dolayı yalnızca yakınmakta ancak ekonomik kaygılar iş
yerindeki konumunu kaybetme, çalışma yaşamından uzaklaşma
kaygıları nedeniyle yaşadığı bu zorbalığa son vermede
isteksiz olabilmektedir. Mobbing’ e uğrayan mağdurların genel
olarak bir takım özelliklere sahip olduğu bilinmekte, bu kişilerin
genellikle iş yerinde popüler ve sevilen, işlerini çalışkan bir
şekilde ortaya koyan, güvenilir, dürüst olarak algılanan kişiler
olduğu kadar iş yerinde sessiz, hakkını aramakta çekinen,
iletişime kolay geçemeyen bireyler de olabileceği bilinmektedir.
Çalışma ortamında azınlıkta bulunan bireyler, farklı etnik
kültür ya da dinden olan, işe yeni başlayan, bir özrü ya da
engeli bulunan ya da güzel, genç olan ve farklı bir giyim tarzına
sahip olan bireylerin de genel olarak mobbing’ e uğradığı
bilinmektedir. Bu konuda yapılan ulusal ve uluslar arası bilimsel
çalışmaların ortak sonucu, diğer şiddet ve taciz
mağdurlarından, mobbing’e uğrayan mağdurların daha fazla
sayıda olduğu bilgisidir. İş yerindeki psikolojik zorbalıkta
amaç, kurbanın kendi rızası ya da başka bir şekilde o işi
bırakmasının sağlanmasıdır. Mağdura ilişkin haklarını tam
olarak bilmesi uygulaması konusunda gizli ya da açık bir baskı,
iş yerinin sunduğu olanaklardan onu mahrum bırakma, kaynakları
kullanmada mağdura karşı adaletsizlik durumlarını içeren bu iş
yeri terörü olarak ifade edilebilen durum, mağdurda bir takım
fiziksel ve psikolojik sorunların meydana gelmesine yol açmaktadır.
İşe
yabancılaşan, kendisine yabancılaşan bireyde bir takım
somatoform bozukluklar (somatizasyon , ağrı bozuklukları),
psikosomatik hastalıklar (cilt problemleri, yüksek tansiyon), uçucu
ve uyarıcı madde kötüye kullanımları, depresyon, yaygın
anksiyete bozuklukları, travmaya kadar giden psikolojik
rahatsızlıklar meydana gelebilmektedir. İş doyumunda düşüklük,
bireylerin psikolojik tükenmişlik yaşamasına, iş yerine gelmede
isteksizliğe sürekli rapor alarak işe gelmemeye ve zamanla
tacizcinin amacına yönelik olarak yalıtılmışlıkla birlikte
işten ayrılmaya kadar giden bir duruma yol açabilmektedir.
İş
yerinde kişinin arkasından konuşulması, işi bırakma konusunda
imalar yapılması, bireyin iş ortamında görmezden gelinmesi, iş
toplantılarında dışlanmaya çalışılması, görüş ve
fikirlerinin önemsenmemesi, bireyin itibar ve onuruna yönelik
saldırılar, bireyin yapabileceğinden daha fazla iş yükü
verilmesi, uzmanlığının ve etkinliğinin dışında işler
verilmesi, çalışanın yapmakta olduğu işin gereğinden fazla
kontrol edilmesi, yaptığı bir takım hataların abartılması ve
defalarca vurgulanması, aşırı derecede alay edilmesi, eşek
şakalarına maruz bırakılması, dedikodusunun yapılması, grup
yemeklerine davet edilmemesi gibi durumların genel olarak mobbing’e
işaret ettiği bilinmektedir.
Mobbing’e
uğradığını düşünen bireylerin iletişim becerilerinin güçlü
olması, tacizci ile bu durumu birebir konuşması, psikolojik tacize
uğradığını diğer çalışma arkadaşlarının da fark etmesini
sağlaması ve bu anlamda tanık bulması, tacizcinin üstü konumda
olduğu durumlarda insan kaynakları ya da diğer yöneticiler ile
iletişim kurmaya yönelmesi, kendisine uygulanan tacizi belgelemeye
dikkat etmesi, bu anlamda delil oluşturarak hukuksal yollara
başvurması gibi çözümler sunulmakta; bireylerin benlik
algısındaki bozulmalar, özgüven yitimi ve benlik saygısındaki
azalmaların bireyin ruhsal bütünlüğünü zedeleyebileceği
nedeniyle uzmanlardan psikolojik destek alması, iş yerlerinde ise
genel olarak demokratik iş bölümü ve dayanışmayı içerek
kuralların, rollerin belirginleşmesi, sınırların tanımlanması
gerekliliği bulunmaktadır.
Günümüz
koşullarında iş yaşamı zamanımızın ve bu şekilde tüm
yaşamımızın belki de en geniş alanını kapsamaktadır ve iş
yerindeki huzur, işten alınan doyum, çalışma arkadaşları ile
uyum içinde olabilme ve sağlıklı kişiler arası ilişkiler
bireylerin iş yaşamındaki başlıca gereksinimleridir. Bu sağlıklı
çalışma koşulları, kişilerin önce psikososyal açıdan
sağlıklı ve kendilerine yeten bireyler olmalarını sağlayarak
örgütlerin de başarılı olmasına yol açmaktadır. Örgütlerin
bu anlamda çalışan personelin farkındalığı yüksek, uyum ve iş
bölümü içinde hareket eden ve iş doyumu alan bireylerden
oluşmasını sağlamak için çalışanların özlük haklarını
sağlamalı, iş yeri sağlık birimleri sıklıkla ruh sağlığı
taramaları yaparak koruyucu ruh sağlığı çalışmalarına önem
vermelidir.
Okuyucuların
mobbing’e uğramadan sağlıklı koşullarda çalışmalarını
diliyor, psikolojik açıdan farkındalık dolu günler yaşamalarını
diliyorum.
Uzm.
Psikolog Aslı ALPAY GÜNDOĞMUŞ