6 Mayıs 2014 Salı

İçsel Tutuşkanlık

Bu yıl ne kadar da hızlı geçiyor değil mi? 2014'ün son ayları yapmam gereken muhasebeyi şimdiden yapmaya başladım.
Öncelikle bu yıl 30 yaşıma gireceğim için içsel bir tutuşkanlık yaşamaya başladığımı düşünüyorum. İçsel tutuşkanlık terimini açıklamak gerekirse denizde seyreden bir teknede yavaş yavaş deliklerin açılması ve elimdeki kovalarla suları boşaltma eyleminin kişide meydana getirdiği ruhsal gerilim olarak açıklayabilirim. Biraz abarttığımı düşünebilirsiniz aslında . Peki bu durumla nasıl başa çıkacağım..
Sürekli yeni bir şeylerle uğraşmak, kurslara katılmak, Önceden çok beğendiğim herşeyi 'ben de denemeliyim, belki yapabilirim' diyerek uğraşlar edinmek, denemek denemek, adeta zamanla yarışmak..Her ne kadar etraftan bakınca 'heves eden ' konumunda olduğunuz düşünülse de bu tür ilgileriniz sizi daha iyi hissettiren, üreten, eğlendiren kıldığı için kendinizi iyi hissetmenize yol açıyor.
Hayat gerçekten çok kısa! Geçen hafta ismi lazım değil hastalığı şüphesini bir operasyonla sona erdirmiş bir arkadaşın olduğu sohbette bir takım kaygılarımızın, hayal kırıklıklarımızın, bencilliklerin ne kadar anlamsızlaştığı durumlar olduğunu konuştuk. Başımıza olumsuz durumlar, can sıkıcı olaylar, hatta hastalıklar gelmeden hadi şimdi bir nefes alıp düşünelim ve şükredelim ...
Varlığı için herşeye teşekkür ederim. Herkes an'ı nasıl yaşamak istiyorsa istesin bırakalım dursun izlesin, bırakalım üretmeye heveslensin oh elinden gelirse üretip sevinsin...
                                                                                                                       sevildiğinizi bilin!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder