11 Şubat 2016 Perşembe

bir sesleneyim dedim

merhaba,
uzun bir aradan sonra yine yazılarıma devam etme kararı aldım. Bu arada yeni yıla da girmiş bulunmanın heyecanı da söndü gitti Hayaller aynı hayaller, çalışma hızı biraz daha arttı ama şimdilik  ne şükür çok şükür ki herşey yolunda.
 Sevgili bal oğlum büyüyor gözümün önünde sevgi dolu bir çocuk olmasını izliyorum aşkla. Bağlanma eğilimi oldukça yüksek bir çocuk  (tıpkı anası gibi maşallah). İşi gücü yanaşayım seveyim sevileyim dokunayım öpeyim. Hassas olması biraz endişelendirse de vicdanlı olacağını bildiğimden rahatlatıyor bu durum beni. O kadar çok ihtiyacımız var ki vicdana, hoş görüye, sevmeye değil sadece bir de sevgiyi ifade etmeye..
Son zamanlarda yılların bedeni yaşlandırırken düşünceleri özgürleştirdiğini, insanların önyargılarını kırmanın zor olduğunu, patatesli rulo börek tarifini, apartmanda daire kapısının önüne ayakkabıları koymanın yasak olduğunu, ailedeki huzurun hiç bir şeyden önemli olmadığını öğrendim. Hala her güne bir fotograf çekip futursuzca paylaşmaya, saçımı koyulaştırma amacıyla kuaföre gidip sarı renkten vazgeçmemeye devam. Günde en az iki türk kahvesi içmede, sürekli kilo alımımdan şikayet edip boğazımdan kesmemeye de devam ediyor, survivorda da yılmaz morgül'ü destekliyorum.
sevgiler, öpüyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder