7 Ocak 2015 Çarşamba

'Biliyor musun' dedin, 'Sen neye benziyorsun biliyor musun?'
Epeydir aradığın birseyi bulmus olmanın hem sevinç, hem keder veren gizi bir an icin bulandırmıştı yüzündeki tedirginliği, kırıklığı.

Sis ışığa çıkmıştı.
Sonra yavaşca çevirip başını yüzüme baktın kuyuya düşmeye benzeyen derin bir korkuyla.
'Neye?' dedim, yan yanayken yasadığımız ayrılığın adını sorar gibi,

 'Neye?'
'Bilardo toplarına.'
'Neden ?' dedim.
'Yazgını hep başkalarının ıstakalarının insafına bırakıyorsun da ondan...'
Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik o an baslamisti bile bizi birbirimizden uzaklastırmaya.
Beni terk etmeden once yaptığın son konuşma oldu bu.
Sonra iki arkadaşım geldi, birinin omuzunda agladim, hangisiydi simdi hatırlamıyorum. Sonra birlikte baska bir kente gittik, anlarsın ayriligin ilk günlerinde o eve katlanılamazdı, sonra ben baska asklara, sonra baska evlerin duvarlarina başka takvimler astım
Simdi ne zaman birinden ayrılsam, ıstakaların sesi patlıyor kulaklarımda
ardından bilardo topları
dağılıyor dört bir yana.
Seni hatırlıyorum o soğuk ışıkta bir daha.
bir daha
bir daha.
 
murathan mungan'dan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder